Fransız otomotiv devinin 2020 yılında satışa sunmayı hedeflediği Renault Captur modeli markanın ilk PHEV modeli olarak piyasaya sürülecek. PHEV’in açılımını bilmeyenler için belirtmekte fayda var tam olarak açılımı ”Plug-in Hybrid Electric Vehicle” demek. Gelişim testlerinin hali hazırda halen sürdüğü B segmentine sahip Crossover model, hali hazırda zaten markanın en çok satan üçüncü modeli de olmayı başarmış durumda. Şimdi ise Captur modeli daha zorlu bir görev için tekrardan ele alındı. Araç şimdi de plug-in hibrit desteği görecek.

Geçtiğimiz ay içerisinde de gerçekleştirilen Paris Otomobil Fuarı’nda konu hakkında Carlos Ghosn açıklamalar da bulunmuştu. Carlos Ghosn; ”Markanın şu an geliştirmekte olduğu plug-in hibrit düzeneği, Japon devi Nissan’ın elden geçirdiği 1.6 litrelik hacime sahip atmosferik, dört silindire sahip olan benzinli motoruna ek bir de elektrikli motordan oluşacak. Aracın elektrikli motoru, içten yanmalı motoru destekliyecek ve ekstra güç üretimi ve tork değeri sağlayacak. Ayrıca araç sürücüsüne de 48 km’lik bir de EV menzili sunmuş olacak. Captur’un elektrikli motorunun batarya kapasitesinin ise 9.8 kWh olması bekleniyor.” ifadelerine yer verdi.

Elektrik Destekli Renault Captur

Fransız ve Japon otomotiv devleri Renault – Nissan – Mitsubishi’nin gerçekleştirmiş olduğu bu ortaklığın önümüzdeki süreçte başka modellere de sıçraması bekleniyor. 2019 yılında gerçekleştirilecek olan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılması beklenen Captur’dan sonra aynı düzeneğe sahip olacak diğer modelin de Nissan’ın Qashqai modeli olması hedefleniyor. Fransız devinin aynı platform tarafından üretilen modeli Clio’da ise şu an için herhangi bir PHEV opsiyonu düşünülmüyor. Öğrendiğimize göre marka Clio modelin de şarj gerektirmeyen bir hibrit seçeneği sunacakmış. Artık Clio gibi elektriklenmeye başlayan modeller de ise e-Tech ibaresi bulunacakmış.

Ayrıca şu an hali hazırda Kadjar ve Mercedes A-Serisi gibi modellerde karşılaştığımız 1.3 TCe motor seçeneği, yeni nesil Captur modelinde de bulunacakmış. Captur’un kaputunun altında olduğu kadar genel tasarımında da oldukça dikkat çekici değişiklikler bekleniyor. Crossover model, Alliance B platforunun tekrardan ele alınması sonucunda daha geniş ve büyük bir gövde yapısına kavuşacak. Bu büyüme tasarımsal değişikleri beraberinde getirdiği gibi bagaj kapasitesinin artmasına ve kabin içi genişlemelerin de uygulanmasının önünü açacak. Markanın hedefleri arasında yer alan ve 2022 yılına kadar yarı otonom sürüş teknolojilerine sahip olarak gelecek 15 yeni Renault modelinden biri olacak olan Captur, bu değişikliklerin yanı sıra teknolojik anlamda da büyük değişiklikler içericeğe benziyor.